Yazılara Dön

Söyleşi: Hakan Sarıhan

Yazar Kategori Haber

Artscollective Dergisi’nin ilk sayısında Hakan Sarıhan ile “artsonline” projeleri üzerine konuştuk.

Hakan Bey, sanat adına yaptığınız bu çalışma için sizi kutlarız. Bu geçirdiğimiz sıkıntılı dönemde bir nefes olduğunu Artsonline Web Gallery’nin  bir nefes olduğunu düşünüyorum. Nasıl karar verdiniz artsonline fikrine?

Teşekkür ederim bu güzel söyleşi için. Ben de sizleri kutlamak isterim böylesi çarkların çok yavaşladığı bir dönemde bir sanat dergisini çıkarıyor olmak ve bunu sürdürmek çok çok zor. O nedenle büyük de özveri söz konusu, gönülden teşekkür ediyorum.

Artsonline Web Gallery projesi 2020’de Covid19 pandemisinin başladığı zamalarda sergilerimin ertelenmesi ve daha sonra da iptalleri üzerine, kişisel web sitemde bunları sergileme fikrinden temellendi. 22 Mayıs’ta “Yolculuk/Voyage” isimli ilk online kişisel sergimi www.hakansarihan.com.tr‘de açtım. Bu fikir çevremde ilgi görünce, talepler gelmeye başlayınca Doruk Web Tasarım/Serkan Ergün ile kolları sıvayıp sanat bağını kesintisiz devam ettirmek ve her an ulaşılabilir kılmak adına, benim sitemden bağımsız, 7/24 bir sergi sitesi tasarlamaya karar verdik ve kısa zamanda 12 Haziranda N.Göksun Say sergisi ile başlamış olduk. Galerimiz çok beğenilip teveccühler de atınca buna layık olmak adına daha iyi ve daha farklı işlevleri de olan bir tasarım yapmaya kara verdik. 1 Ekimde yine benim “Saygı Duruşu” isimli online kişisel sergimle yeni açılışımızı yaptık. Tüm bu süreç boyunca 28 sergi açmışız ve bunların 21 tanesi kişisel sergiler. Çok teşekkür ediyoruz bu güven ve ilgiye…

Sanatseverlerden nasıl dönüşler alıyorsunuz?

Galerimizin manifestosu: “Artsonline Web Gallery sanatçıyla sanatseverleri birbirine bağlayan farklı bir kulvar, sanatçı dayanışması adına etkili bir vitrindir.”

Bizler sanatı ve sanatçıyı desteklemek amacıyla, masrafların karşılanması dışında bir kâr amacı gütmeyen, eserlerin satışı konusunda komisyon vs talep etmeyen ama ciddi bir tanıtım görevi üstlenen bir pozisyondayız. Bu nedenle bu sanal galeri, sanatın aydınlatan yolunda ben de varım, ben bu işe baş koydum diyen her sanatçımızın yanındadır, adeta kolektif bir atölyenin vitrinidir.

Sergilerimize katılan tüm sanatçılarımızın geniş biyografileri, katılımları, aldıkları ödülleri, sergileri, sanat anlayışları gibi kendilerini tanıttıkları bilgilerle donanmış “sanatçılar” bölümümüz sıklıkla güncellenmekte, gönderdikleri yeni bilgilerle taze ve güncel tutulmaktayız. Böylece bir başvuru kaynağı haline geleceğini ümit ettiğimiz bu bölümümüzün de, sanatçılarımızın konuklarını ağırladığı evi/stüdyosu olacağını ümit ediyoruz.

Açtığımız her sergi, “geçmiş sergiler” bölümünde izlenime açık olmasının yanında, her sergi için hazırladığımız kataloglar ile sergileri arşivleyerek kalıcı hale getiriyor, basılabilir “Dijital Katılım Sertifikası” ile de katılımları belgeliyoruz.

Bu girişimimizin kısa zamanda gördüğü ilgiden çok memnunuz. Bu alanda bir açığı kapattığımızı görüyoruz. Demin de değim gibi bugüne kadar açtığımız sergilerden bunu görebiliyoruz ve fakat emin ve dikkatli adımlarla kendini sürekli geliştirme ve yenilemeyi sürdürüyoruz.

ARTSONLINE olarak yılda 2 kez, bütün sanatçılara açık, görsel sanatların tüm branşları için açık çağrılı “50 Sanatçı, 50 Eser” ve bunun gibi proje sergi etkinlikleri düzenleyerek, genç sanatçılarımızı destekleyecek, hedeflerine giden yolda bir köprü olmayı sürdüreceğiz.

Artsonline’a katılmak için şartlarınız neler?

Az önce de bahsettiğim gibi Artsonline Web Art Gallery , sanatın aydınlatan yolunda ben de varım, ben bu işe baş koydum diyen her sanatçımız için oluşturduğumuz bir yapı, adeta kolektif bir atölyenin vitrini.

Bizimle beraber olmanın yegane koşulu bu işe baş koymak, gönül vermek ve kollektif bir bilinçle destek olmaktır. Burası kâr amacı güden bir yapı değildir. Tabiiki giderlerin karşılanması ve sitenin sürekliliğini sağlayacak bir girdi oluşması gerekir. Onu da sergi katılım payı ve katalog vs ürettiğimiz ürünlerin satışlarının minik gelirleriyle yapabiliyoruz. Önemli olan sistemin ayakta kalmasını sağlayacak bir akar oluşturmak.

Sergi açmak isteyen, sergilerimize katılmak isteyen değerli sanatçı dostlarımızdan tek beklentimiz söylediklerime ek olarak ürettikleri kaliteli işleri burada sergileyip tüm dünyaya iz bırakmalarıdır. “Geçmiş sergiler” bölümünden yıllar geçse dahi her zaman izlenebilecek bu sergiler ve her zaman güncelleyebilecekleri biyografileriyle sanal bir Sanatsal Kütüphaneye dönüşmesini arzuladığımız bu yapıyı desteklemeleri…

Genç sanatçıları için bence müthiş bir alan olmuş. Çalışmalarını gösterecek bir mecra bulmak için zorlanırken galiba siz imdatlarına yetiştiniz. Neler söylemek istersiniz?

Biz klasik olarak galeriler yani fiziki olarak resimlere sergileme ortamı sağlayan ve ilişkiler sağlayan bir düzenin yerini alacak bir oluşum değiliz. Ben bir sanat eserini 3-4 duyu ile hissetmenin yerini asla (bugünkü teknolojiyle) sanal ortamın alabileceğine inanmıyorum ve savunmuyorum da. Ancak bizler buna paralel yeni olanaklar sağlayabiliriz diyorum. Dünyanın herhangi bir köşesindeki bir insana internet bağlantısı ve bir cihaz kadar yakınız artık. Yani bu müthiş bir olanak ve fırsat. Artsonline Web Art Gallery sanal ortamda eserlerin yurtiçinde ve dışında ilgilenen herkese ulaşmasını sağlayacak bir platform sunuyor. Ve bunu 365 gün 7/24 yapabiliyor. Sergilerimiz aracılığıyla ABDye satılan resimler bir örnektir bu söylediklerime.

Genç arkadaşlarımız hiç çekinmeden arasınlar, neler yapabileceğimizi konuşalım, projelerini destekleyelim. O olmaz bu olmaz diye hayata, sanata küseceklerine bu olanaktan yararlansınlar. Tekrar söylüyorum, bizimle beraber olmanın yegane koşulu bu işe baş koymak, gönül vermek ve kollektif bir bilinçle destek olmaktır.

Sizi kısaca tanıyabilir miyiz?

1959’da Ordu/Fatsa’da doğdum. İzmir’de ilk, orta ve lise öğrenimimi tamamladıktan sonra 1976’da (şimdiki adı Mimar Sinan Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi olan) İDGSA Y.Dekoratif Sanatlar/Grafik Bölümü’ne girdim, 1982’de yüksek lisans derecesiyle mezun oldum. Okul döneminde Mesut Manioğlu, Namık Bayık, Emin Barın, Turgay Betil, Abdullah Taşçı, Savaş Çevik, Süleyman Saim Tekcan, Ahmet Öner Gezgin gibi pek çok değerli hocamdan eğitim aldım. Hepsini minnetle yad ediyorum.

Okul yıllarında parttime çalıştığım Milliyet Gazetesi, Yüksel Ertan Atölyesi ve Fon Grafikte deneyim kazandım.

Mezuniyetle birlikte babam ve meslektaşım Ünal Sarıhan ile kurduğumuz “ARMA Tanıtım Hizmetleri” ile 14 yıl kadar grafik tasarım ve halkla ilişkiler alanında hizmet verdik.

Körfez savaşından sonra yaşadığımız ekonomik çalkantıların ardından 1996 şirketi kapattım ve farklı şirketlerde yine 14 yıl kadar Reklâm ve Halkla İlişkiler, Marka ve İletişim Müdürlükleri gibi görevleri yürüttüm.

Bir dönem eğitimcilik deneyimim de oldu. 2 yıl Taksim Pera Güzel Sanatlarda İletişim Bölümü Başkanlığı ve Grafik Tasarım, Photoshop ve Freehand hocalığı yaptım, ders notları yazdım.

Meslek hayatım süresinde birçok sergi ve yarışmalara katıldım, ödüller aldım, reklam veren tarafında Kristal Elma kazanan reklam kampanyalarını yönettim.

“Türk Grafik Sanatçıları” GMK-1989 ve “Logo-Geçmişten Güncele Türkiye’de Logo” Alternatif Yayıncılık-2020 kitaplarında yer aldım.

Son yıllarda çocukluktan gelen ilk resim çalışmalarına ağırlık verdim. Genel olarak dijital ve akrilik çalışıyorum. Kurucuları arasında yer aldığım BirGrupİnsan Sanat Platformu’nun organizasyon, tasarım ve tanıtım konularını yürüttüm, birçok sergiler düzenledik. 2020 Mayısına geldiğimizde de Artsonline Web Art Gallery’i kurdum. Sergiler yanında galerinin tabiki tasarım ve tanıtım işlerini de yürütüyorum.

1 yılı aşkındır yaşadığı İzmir’deki atölyemde çalışmalarıma devam ediyorum, 3 kişisel sergi yanında yurtiçi ve dışında birçok çok karma sergiye katıldım.

Resimlerinizin konusu nedir?

Çalışmalarımda, içinde yaşadığım, tanıklık ettiğim dönemin sosyo kültürel ikliminden etkileniyorum ben de herkes gibi. Bunların zihinsel ve entellektüel dünyamda oluşturduğu titreşimleri kavramsal bir anlayışla yansıtmaya çalışıyorum. Israrla kullandığım kare formatın dengesi içindeki merkezi kompozisyonlarda, çok katmanlı, çok renkli ve enerjik bir kurguyla yansıtabilmeye gayret ediyorum.

Örneğin “Acayipimsiler”de canlı ve cerbezeli renklerden oluşan çalışmalarımda  görünenin ve bizlere gösterilenlerin değil, onların ardındaki gizlenmiş asıl amaçları görmemiz gerektiğini düşündürmeye çalışıyordum. “Yolculuk” temasında ise herkesin zaman zaman durup, kendini sorgulayacağı yerlere gideceği içsel yolculuklardı mesajım.

Sizin sanata olan merakınız nerden geliyor?

Resim çok küçük yaşlardan, yani kendimi bildiğim andan itibaren içgüdüsel olarak yöneldiğim çok kuvvetli bir dürtüydü bende. Babam Akademi mezunu bir meslektaşımdı,  annem ise idealist bir ilkokul öğretmeni. Biz gözümüzü DYO ve YAŞAR HOLDİNG camiasında açtık. DYO BOYALARI ve PINAR SÜT resim yarışmalarının kurucusu olan babam resme, grafiğe olduğu kadar fotoğrafa, 8mm filme, müziğe, şiire vb meraklı, uğraşan çok yönlü ve demokrat bir adamdı. Bizim evde bu konular, sanatsal üretimler, jüriler, sergiler zaten olağan işlerdi ve biz 4 kardeşimle bu kültürde büyüdük. Akademi yıllarına yani evden ayrılcaya değin bu hep böyle devam etti. Sonrası zaten anlattığım kendi yolumu çizdiğim akademi ve ajans yılları…

Hangi sanatçılardan etkilendiniz ve etkileniyorsunuz?

İlk önce babamdan etkilendim doğal olarak. Sonra ansiklopedilerde gördüğüm büyük ressamlar, yarışma jürilerinde tanıdığım üstadlar, akademide Mesut Manioğlu, Emin Barın, Süleyman Saim Tekcan, Ahmet Öner Gezgin gibi hocalarım beni etkiledi.Sonrası teknoloji erişim kolaylığı ve seyahat imkanlarının artması ile bu etkilenmeler çoğaldı. Sinama beni çok etkiler mesela, çok severim. Yani işin aslını söylemek gerekirse güzel, dengeli, huzurlu ve bana bişeyler hissettiren (fısıldayan) her güzel şeyden olumlu anlamda etkilendim, etkilenirim.

Hedefleriniz neler? Yeni çalışmalarınız var mı?

Yaşadıkça projelerim hiç bitmez. Şimdilik Artsonline Web Art Gallery’i işletmek, geliştirmek, ArtShop gibi, ArtPano gibi tasarladığımız eklentileri devreye almala uğraşıyorum.

Sanatsal çalışmalarım da öte yandan hep devam ediyor. Birçok sergi konum var yapacak. Bunlar zaten bir ömüre yetmeyecek şeyler. Tanrı sağlık verdiği sürece üretmeye ve paylaşmaya devam edeceğim.

Bir dönem Pera Güzel Sanatlar’da öğretmenlik yapmışsınız. Öğrencilerinize neler önerirdiniz?

Evet 2 yıl kadar Taksim Pera Güzel Sanatlar kurslarında eğitmenlik deneyimim oldu. O dönem kendimi yenilediğim, bilgilerimi güncellediğim ve bunları ders notlarına dönüştürdüğüm bir dönemdi. Birçok öğrencim oldu, birçoğu buradan çıktıktan sonra kendilerini geliştirmeye devam ettiler ve bu camiada yerlerini aldılar.

Bu konuda söylemek istediğim ilk şey meraktır. Bu merakı besleyen öğrenmeye olan açlıkları ve çıkacakları uzun ve zorlu yolculuktan yılmayacak sebatları onları başarıya götürecek 3 temel unsurdur bana göre. Doğru bilgi ve beslenme, güzel rehberler ve çok çalışma da başarı için olmazsa olmazlardır.

Özellikle sanata yönelmiş ama genelde tüm gençlerin çok hazırcı, hemenci ve sabırsız olduğunu görüyorum. Sanat yolu bunun tam tersinde, tüm yaşamlarını adamaları gereken bir süreç. Ancak kendileri yanarak başkalarını yakabilirler bunun böyele bir  bir süreç olduğunun farkında olmalıdırlar. Yani bu yola çıkacaklar önce kendilerini iyi tanıyıp, tartmalılar.

Pandemi döneminde sanat hayatının yarı yarıya düşmesi insanın çok moralini bozuyor. Sanat hayatın ilacı şifasıdır diyebilir miyiz?

Sanat kesinlikle yaşamı anlamlandıran, derinlik ve renk katan, hatta yükselten bir olgu. Sanatın olmadığı bir yaşam kesinlikle düşünemiyorum, az veya çok, yüksek veya düşük ama mutlaka vardır. İnsan mutlaka kendini ifade edecek bir yol bulur. Genel olarak sanat derken evrensel ölçekte kabul görür seviyede olan bir uğraşılar manzumesinden bahsediyoruz tabi. O nedenle yaşamın şifası olabilecek bir sanat ortamı çok önemlidir, yaşamsaldır.

Bunun için sanat iklimini oluşturacak tüm unsurların da gelişmiş ve işlevlerini doğru bir biçimde yapıyor olması gerekir. Bizdeki ortam pek çok sıkıntıyı içinde barıdırsa da hep var olmuş ve olmaya devam edecek bir seviye de. O nedenle ne tam olarak kendine, ne de topluma şifa olabiliyor.

Pandemi sürecinde en ihmal edilen alan oldu, olmaya da devam ediyor, özellikle de müzik dışındaki sanat dalları. Müzik desem de o da eğlence sektöründe birkaç kıpırtı.

Artsonline Web Art Gallery bu noktada az da olsa bir nefes oldu, bir hareketlenmeye katkıda bulundu. Ne diyelim, ümit var oldukça yaşam bitmez…

Son olarak sanatseverlere mesajını nedir?

Bu noktada sanatseverlere mesajım sanatçıların yaşamasına ve üretmelerine kaynak olacak girişimlerde bulunmaları, bulunanları desteklemeleri olacaktır. Küçük, büyük, eser satınalmaları, hediye etmeleri üretenleri motive edecek destekleyecektir.

Bu alanın yaşatılması hepimiz için yaşamsal bir durumdur, bunun farkına varılması gerekiyor. Sanat bir lüks değildir. Farkında olmadığımız bir temel ihtiyaçtır.

Teşekkür Ederim.

Ben de size teşekkür ederim Nil hanım kendimizi ifade etmek fırsatını verdiğiniz için size ve nezdinizde İstanbul Sanat Dergisi’ne. İyi çalışmalar dilerim…

Yorum Ekleyin